Öne Çıkanlar DUA BEKLİYOR STK Temsilcileri Bakan Soylu İle Görüştü İFLASIN EŞİĞİNDE Defterdarlık Binası Hizmete Açılıyor yıkım

Bu haber kez okundu.

ROCKEFELLER, ROTHSCHİLD  VE  TÜRKİYE!

Rockefeller ABD merkez bankasının, Rothschild ise İngiltere merkez bankasının sahibi olup Rockefeller ve Rothschild şirketleri arasında finans, enerji ve sanayi sektörleri arasında bir paylaşım içerisindedirler. Genelde birlikte hareket eden bu şirketler rekabet ortamında menfaatleri doğrultusunda  karşı karşıya da gelmektedir.

Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan savaşların arka planında bu rekabetin yansımalarını görmek mümkündür. Örneğin ABD´nin Irak’ı işgal nedeni, Irak´ın nükleer, kimyasal, biyolojik silahları ya da sahip olduğu zengin enerji kaynakları değil doğrudan ABD’nin finans krizi ile ilgilidir.Sohbet Hattı Telefonda Canlı Ucuz Sohbet Hattı ile en Uygun Ucuz Sex Hattı deneyimini yaşayıp Sohbet Hattı Ucuz 7/24 arayabileceğiniz Seksi Azgın Kadınları tanıyın. Saddam Hüseyin´in petrol birim fiyatı olarak dolardan Euro’ya geçtiğini açıklaması, bugün Irak´ta yaşananları tetiklemişti. Euro’nun tedavülde Irak ve Ortadoğu’da dolar dolaşımının yerini alması, ABD’nin dış borçlarını ödeyebilmek için Euro satın almak zorunda kalacağı şeklinde değerlendirilmiştir.

Amerika dolarının  yerini, Euro’ya bırakması durumunda ABD  ekonomisinin çökmesi kaçınılmaz olacağı gerçeğinden hareketle Doların dolaşımdaki yerini koruması için çözümü ABD’nin  Irak Devletini işgal etmesinde bulmuştur.

İran’da Musaddık darbesi, Guatemala darbesi ve Küba Domuzlar Körfezi çıkartması operasyonlarına imza atan CIA’in finansmanını sağladığı ortaya çıkmıştır. ABD’nin süper güç olarak dünyayı yönetmesinin arka planındaki organizasyonlarda yer alan isim David Rockefeller olup Küresel güçlerin başkanı olarak bilinmektedir.

Ortadoğudaki gelişmelerde parmağı olan bu ailelerin Türkiye için din üzerinden hareketle “İslamiyet’i yıkmak istiyorsak önce Türkiye’den başlamalıyız.”  Sözleri nedeniyle Türkiye dostu oldukları söylenemez. Ülkemizin stratejik bir konumda olması ailenin ilgisini çekmekte ve ele geçirmek için uğraş verdiği aşikardır. David Rockefeller’ın; “Atatürk yüzünden, planlarımızı yarım yüzyıl ertelemek zorunda kaldık.” dediğini hatırlayacak olursak bu arzunun çok önceki zamana dayandığı görülmektedir.

2020 yılında Rockefeller Aile Fonu (Rockefeller Family Fund), çevresel etkenlere ve iklim değişikliğine vurgu yaparak toplam 50 milyar dolarlık fonu fosil yakıtlar dışındaki alanlara yönlendireceklerini açıklamıştır. Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde ve uzakdoğu ülkelerinde bankalar kuran Rothschildler, Alman kökenli Yahudi bir aile olup Yahudi topluluklarının en üst organı sayılan ve Yahudi İhtiyar Meclisi’nin günümüzdeki devamı olarak bilinen Yahudi Ajansı Kurulu yöneticilerindendir. Bu yapının;

  • Amerikada altın için yerli katliamları,
  • Ortadoğuya Petrol yataklarını ele geçirme çalışmaları,
  • Filistin topraklarının satın alınması için finans desteği vermesi,
  • Alman şirketlerine Almanya’nın yeniden inşası için finans desteği,
  • Afrikada elmaslar için iç savaşları desteklemesi,
  • Türkiye’de geleceğin enerji ve uzay teknolojisi için kaynak olarak bilinen bor ve toryum yataklarını ele geçirme çalışmaları,

Gerçekleştirdiği ve/veya gerçekleştirmek istediği  faaliyetlerin bir kısmıdır.

Eylül 2016’da paranın ve politikanın patronları Henry Kissinger ve Rothschild ailesi üyesi James Rothschild, Birleşmiş Millet Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmiştir.   Bölgemizde yaşanan anlaşmazlıklar, krizler ve savaşlar din görünümlü sermaye savaşları olup  Irak ve Türkiye, Rothschild hanedanının payına düşmüş gibi bir görüntü vermektedir. Türk-İngiliz ortaklığıyla kurulan Genel Energy PLC şirketi  Türkiye-İngiltere işbirliği çerçevesinde  Kuzey Irak’ta petrol arama ve üretimi gerçekleştirmek üzere İngiliz Vallares PLC ile birleşerek  Genel Enerji Plc adını almıştır. Bahse konu bu şirket Londra Borsası’na giren ilk Türk şirketi olmuştur.

Rockefeller ailesinin CIA ve benzeri istihbarat ve askeri kurumlar üzerindeki etkisi dikkate alındığında ülkemiz ve ortadoğudaki  birçok oyunun ulululararası sermaye ayağında bu şirketlerin olduğu görülecektir.  İlluminati; siyasal ve komplo teorileri ile ilgisi olduğu düşünülen bir yapılanmadır. Bu yapılanmanın en büyük destekçilerinden birinin ünlü Rothschild ailesi olduğu konusunda hemen hemen herkes hemfikirdir.

AKP iktidarı döneminde, Rothschild ailesinin  Türkiye’de açtığı bir yatırım bankası 2005–2007 yılları arasında  özelleştirme aşamasında ilgili şirketlere 15,3 milyar Euroluk bir işlem hacmine imza atmıştır.  Bu ailenin AKP ve Erdoğan’la yapılan işbirliği sonucu kurulan  Bu bankanın başında 2007 yılından itibaren Yönetim Kurulu Başkanı olarak Dr. Yılmaz Argüden bulunmaktadır.  Argüden’in web sitesinde Rothschild Bankası ile AKP hükümeti arasındaki ilişkileri anlatan çok ilginç bir bölüm bulunuyor. Burada; Rothschild Bankasının, Türk hükümetinin, General Electric gibi yabancı yatırımcıların ve bazı “seçkin” Türk ailelerinin danışmanı olduğunu ilan etmiştir. Kim bu seçkin aileler ? kim bu yabancı yatırımcılar ?

Uluslar arası  borsalar üzerinde spekülasyonlar yaratarak para kazanma konusunda oldukça becerikli olan ve Avrupa’da bir çok hükümeti yüksek faizli borca bağlayan Rothschildler, Savaşlar sayesinde Uzakdoğu ile tanışmıştır. Çin’in mağlubiyeti ile biten savaşın ardından Rothschild ailesi, İngiliz hakimiyetine geçen Hong Kong’un kontrolünü de ele geçirerek Burada kurdukları HSBC (Hong Kong Shangai Bank Corporation) Rothschild’lerin para baronluğunun Dünya üzerinde tescillenmesi yanında afyon ticareti de Rothschild’lerin eline geçmiştir.

Rothschild’ın Türkiye’de

  • Yapılması düşünülen Nükleer Santrallerin finansmanı,
  • Bor, Toryum v.b. maden tesislerinin işletilmesi,
  • Stratejik öneme haiz bölgelerden arazi (AOÇ, İstanbul’a yeni yapılan havaalanı ile kanal İstanbul güzergahı)  satın alınması,
  • Toplumun tepkisini minimize etmek için yerli firmalarla şirket evliliklerinin yapılması

İlgi duyduğu alanlar olup çalışmalarını tüm hızıyla sürdürmektedir.

Emperyalist güçlerin, Osmanlı döneminde olduğu gibi bugün de stratejik öneme haiz maden kaynaklarımız üzerindeki oyunları devam etmektedir. Finasman açısından oldukça zor durumda bulunan ülkemiz, sahip olduğu geleceğin enerji kaynaklarını dış güçlerin kullanımına açmamalı, bu kaynaklarımızı sahiplenme çabası içerisindeki şirketlere hiçbir şekilde fırsat vermemelidir. Bor ve Toryum kaynaklarımız asla üçüncü şahıslara verilmemeli, devlet eliyle işletilmelidir.

Sonuç olarak; Ülkemizin geleceğini İPOTEK etmek isteyen güçlere fırsat verilmemelidir. UYANIK OLMALIYIZ  yoksa  AYDINLIK Geleceğimiz yok edilecektir.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol